Yönetim Bilim midir, Sanat mıdır?

            Yönetimi bilim veya sanat kategorisine alabilmemiz öncelikle bilim ve sanat kavramlarının ne anlama geldiğini öğrenmek gerekir. Buna göre bilim; fiziki ve doğal evrenin yapısının ve davranışlarının birtakım yöntemler (deney, düşünce ve/veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünüdür. Sanat ise; bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılıktır.

            Görüldüğü üzere bilim ve sanat apayrı uğraş alanlarıdır. O halde yönetim nedir? Yönetim bilimcilerinin hem fikir oldukları tanıma göre yönetim, örgütün sahip olduğu madde ve insan kaynaklarını kullanarak, örgüt amacını gerçekleştirme bilim ve sanatıdır. Yönetimin de sözlük anlamı bu olduğuna göre işe biraz da kendi yorumumu katmak istiyorum.
            Yönetim eğer bilim olsaydı sistematik bir şekilde herkes yönetim bilimi eğitimi aldığında yönetici olabilir ve herkesten de standart seviyede performans göstermesi beklenirdi. Ancak günümüzdeki uygulamalara baktığımızda çeşitli durumlar ve olaylar karşısında farklı tavır takınan ve farklı düşünme biçimlerine sahip olan yöneticiler görürüz. O halde yönetim başlı başına bir bilim olmaktan çok uzaktır. Eğer yönetim sanat olsaydı kişinin doğuştan gelen bazı yönetimsel becerilerinin olması gerekirdi. Herhangi bir eğitim almadan yönetici olabilirler ve her kriz anını yeterince iyi yönetebilirlerdi. Fakat günümüz koşullarında n bakıldığında yöneticilerin belli bir eğitim alması gerektiği aşikârdır.
            Peki, yönetim sanat ve bilim değilse nedir? Cevap bana göre hem bilim hem sanattır olmalıdır. Çünkü sorunlara akılcı, mantıksal, sistematik bir şekilde yaklaşmak ve sorunların çözümü için tanısal teknik becerilere ihtiyaç vardır. Bu durum yönetimin bilimsel bir eğitime ihtiyaç duyduğu kısımdır. Fakat başlı başına iyi bir yönetim eğitimi alan birey neden iyi bir yönetici olamıyor? İşte burada yönetimin sanat boyutu devreye giriyor. Öyle ki; sorunların çözümünde yöneticiler kara verirken içgüdü, tecrübe ve yaşantılarından öğrendikleriyle bir harmanlama yaparak karar verir. Kendi uğraş alanını ilgilendiren konularda yepyeni bir sorun için yaratıcı çözümlemeler yapmaları gerekir. Bu da yöneticinin sanatsal özelliklerinin de yönetime katkısının olduğunun göstergesidir.
            Özet olarak; yönetimin hem bilim hem de sanat yönü vardır. Yöneticilerin, bilimsel ve sanatsal özelliklerini yüksek tuttuğu ve iyi bir şekilde harmanladığı yönetim ideal bir yönetimdir.

Kaynakça
back to top